Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
Hatay’ın Samandağ ilçesinde bulunan Kuşalanı Mahallesi’ndeki yıkılan meskeninin yanı başındaki çadırda kalan Nazlı Yüksek, yağışlarda çadırının su aldığını belirterek yardım daveti yaptı. Yüksek, “Vallahi kimse yardım etmedi. Benim yataklarımın hepsi artık su oldu, nasıl yatacağım? Hepsi sular içinde. Yani hiç kimse yardım etmiyor bize, hiç kimse. Çok yalvardık” dedi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat sarsıntılarının en çok yıkıma neden olduğu Hatay’da hala barınma sorunu sürüyor. Kentteki depremzedelerin büyük bir kısmı çadıra ulaşsa da yağışlar olduğunda çadırlara su giriyor. Samandağ ilçesindeki depremzede Nazlı Yüksek de yaşadığı mağduriyeti ANKA Haber Ajansı’na anlattı.
Kuşalanı Mahallesi’ndeki yıkılan meskeninin yanı başındaki çadırda hayatını sürdüren Yüksek, yağışlardan sonra çadırındaki suyu göstererek “Yardım çok istedim, altına serelim bir şeyler diye. Hiçbir şey getirmediler. 13 torunla, çocukla bu çadırda yatıyorum. Yazık değil mi, erzaklarım su içinde kaldı. İnsan yatar mı içinde, yazık değil mi bize? Çok söyledik ancak kimse yardım etmedi” dedi.
“HİÇ KİMSE YARDIM ETMİYOR BİZE. ÇOK YALVARDIK”
Yıkılan binasına işaret eden Yüksek, şunları söyledi:
“Depremde binamız üstümüze çöktü. Kendimizi kurtaramadık. Benle çocuklarım, bir de torunum var. 3 kattan 2 kata kadar indi. Beni oğlum çıkardı. İp atacaktık üstten aşağıya. Allah’tan bir delik çıktı. O delikten hepimiz çıktık. Sağ salim fakat meskenim çöktü üstümüze. 10 gün kaldım serada yağmurun altında. Bir domatesim var serada, hepsini kopardım, içinde kaldık. Ne yatak çıkarabildim ne kaşık, hiçbir şey çıkaramadık. 10 gün sonra getirdiler bir çadır. Yine de su bastı çadırımı. 13 kişi içinde yatıyoruz. Bu çadır, bir de burada mutfağım var. Burada kocam yatıyordu. Bir çekyat koydum buraya. Sonra su içine girdiğinde çıkardım. Ona erzağımı koydum. Erzakların hepsi artık su içinde kaldı. Yeniden yağmur yağdı, 3 kişi geldi gece. Dedi, ‘Yenge yağmurda irkiliyor musun’. Dedim, gel, gözünle gör. Gördü. Dedi ‘Size palet getireceğim.’ Vallahi kimse yardım etmedi. Benim yataklarım hepsi artık su oldu, nasıl yatacağım? Hepsi sular içinde. Yani hiç kimse yardım etmiyor bize, hiç kimse. Çok yalvardık.”
“TUVALET İÇİN ÇUKUR AÇTIM, ÜSTÜNÜ BATTANİYEYLE ÖRTTÜM”
Tuvalet zahmeti çektiklerini de anlatan Yüksek, şöyle konuştu:
“Bir çukur açtım, üstünü battaniyeyle örttüm o çukurun. İçine giriyorlar torunlar. Ben de giriyorum. Suyu burada muhtar getiriyor. Telefon ettim, rica ettim. Bir haftadan beri benim suyum yok. Sağ olsun bugün getirdi. Depomu doldurdu. Yani perişanız. Hakikaten çok mağduruz. Yatak, yorgan, battaniye istiyoruz. Bunları da karşılasınlar. Bir de bir bunun altına bir şeyler koysunlar, su girmesin içeri. Bir şey istemiyoruz. Ne yapalım? Bir şey getirmiyorlar bize. Çadır vermiyorlar bize, çadır. Allah inandırsın, 5 sefer gittim çadır için. Sığmıyorlar. Benim oğlum yeni evli. Bir yaşında bir çocuğu var. Sular içinde kaldı. Vermiyorlar, diyorlar ‘Verdik size bir tane’ fakat yetmiyor. Benim torunlarım burada. Hepsinin konutları yıkıldı. Ne yapayım? Çaresiziz.”