Türkiye Emekçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Genel Lideri Ergün Atalay ve Hak Emekçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) Genel Lideri Mahmut Arslan ile Toplu İş Mukaveleleri Çerçeve Protokolü Görüşmeleri’ne ait düzenledikleri ortak basın toplantısında, “Şimdi bu hafta bitti, gelecek haftada önümüzde 3 gün var, çabucak gerisinden bayram. Yani mukavelenin bayrama kadar yetişmesi çok güç gözüküyor” dedi.
Karayolları, Demiryolları, vilayet özel yönetimleri, şeker fabrikaları, elektrik üretim santralleri, kömür işletmeleri, Ulusal Eğitim Bakanlığı, üniversiteler ve hastanelerin de ortalarında olduğu kamu kurum ve kuruluşlarındaki 700 binden fazla emekçiyi ilgilendiren 2023 yılı Kamu Toplu İş Mukaveleleri Çerçeve Protokolü Görüşmeleri kapsamında Türk-İş ve Hak-İş heyetleri bir ortaya gelerek ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Türk-İş Genel Merkezinde düzenlenen toplantıda, Türk-İş Genel Lideri Ergün Atalay ve Hak-İş Genel Lideri Mahmut Arslan açıklamalarda bulundu.
Basın açıklaması çerçevesinde konuşan Türk-İş genel lideri Atalay, 6 Şubat’ta gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli sarsıntılardan ötürü Toplu İş Kontratı görüşme sürecinin yaklaşık 30-35 gün uzadığını, akabinde ise görüşmelere 3 haftadır devam ettiklerini belirterek, “Sözleşmede toplumsal haklarla ilgili her sendikanın ortak bir talebi şurada aşağı üst 13 hususta yer aldı. Bunu da hükümete teslim ettik. Geçen hafta da birinci sefer hükümet bize yüzde 30’luk refah hissesi, 11 bin 500 lira da taban fiyatı olarak tekliflerini sundular. Biz de hem kendi adıma hem de Mahmut Beyefendi ismine bu teklifin bu taleplerimizi karşılamadığını kendilerini tabir ettik” diye konuştu.
“Talebimiz Mayıs ayında 700 bin kamu personelinin artırımlı maaşını alması”
Sözleşme sürecinin bir an önce bitmesinin ve kamu çalışanının artırımlı maaşlarını almalarını istek ettiklerini söyleyen Atalay, “Bu benim yaklaşık 11 sözleşmemem. Ben geçmişte insanların sözleşeme görüşmelerinin bu türlü bir an önce bitmesi istikametinde bir taleplerini görmüyordum lakin ekonomik kaideler ekonomik zahmet sorun çerçevesinde, insanlarda ‘sözleşme bir an önce bitsin de fiyatım alayım’ fikri var. Bu haklı ve gerçek bir fikir. Geçen hafta Sayın Bakan’a da, ondan önce Sayın Cumhurbaşkanı’na da ayın 9’unda gittiğimizde söz ettik. İstek ettiğimiz sayılar olursa bir an önce bu işi bitirelim dedik. Hak-İş’in de bizim de talebimiz, bu ay geçti, bordrolar yapıldı fakat bir sonraki ay 700 bin kamu çalışanının artırımlı maaşını alması. Bunu 10-15 gün içinde bitirmek durumundayız. Lakin dilek ettiğimiz sayı olmuyorsa yani isterse 6 ay sürsün sorun değil. Şayet dilek ettiğiniz sayısı bulursak biz bunu bağlarız biz bununla ilgili masa başında anlaşırız, buna imza atarız. İstek ettiğimiz sayı olmazsa hani bunun bağlamanın mutabakatın da bir manası yok” sözlerini kullandı.
“Ortak bir noktada buluşamazsak grev kararı geldiği vakit grev kararını uygularız”
Atalay Şöyle devam etti:
“Şimdi burada şahsım da Hak-İş’in lideri da sembolik olarak duruyoruz. Her sendikanın kendi imza yetkisi var. Siyasi iktidarı temsilen ise Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı ve Patron Sendikası bize verdikleri refah hissesi teklifi yüzde 30. Diyorlar ki, ‘Biz memura da Ocak ayının başında refah hissesi dahil yüzde 30 verdik, birebirini size verelim’. Ortadan 3 ay vakit geçti ve o teklifi kabul etmemizin mümkün olmadığını kendilerine tabir ettik. Artık ortak bir yerde buluşabilirsek buluşuruz, bulaşamazsak sendikacı ne yapar işte demin anlattım işte grev kararı geldiği vakit grev kararını uygularsın. Grev kararından önce yapılması gerekenler var mı yaparız grev kararı olması gerekenler var mı yaparız. Yani toplumun razı olmayacağı çalışanın mutlu olmayacağı bir şeyin altına sendikacılar imza atamazlar atmazlar.”
“Sözleşmenin bayrama kadar yetişmesi çok güç gözüküyor”
Atalay, kontratın Ramazan Bayramı’na yetişmesinin çok sıkıntı olduğunu da kelamlarına ekleyerek, “Şimdi bu hafta bitti, gelecek hafta da önümüzde 3 gün var, çabucak gerisinden bayram. Yani kontratın bayrama kadar yetişmesi çok güç gözüküyor. Fakat 1 Mayıs’a kadar bağladık bağladık, 1 Mayıs’a kadar bağlayamazsak biz bunu bir daha bağlayamayız. Yani 1 Mayıs dediğim en azından ayın 28’ne, 29’una kadar, burada yaklaşık 2 hafta üzere bir vakit var. Zira Mayıs ayı artırımlı fiyata yetişmesi açısından biz bunu bağlamak durumundayız. Milletin toplumun arkadaşlarımızın sabırsızlığı şu; bir an önce mesela hallolsun birinci maaşta bunu alalım. Natürel bu birinci maaşı almanın kuralı da şu, bizim talep ettiğimizi yakın bir fiyat talebi getirmesi lazım Sayın Bakan’ın. Bununla ilgili kendisine geçen hafta söz ettik. Verdikleri borçsuz 11 bin 500. Biz üstte 15 bin demiştik. Arkadaşlarımız üstünde yüzde 45 refah hissesi yazdı. Yani onların verdiği ile bizim talebimiz ortasında bayağı bir fark var. O farkın kapanması lazım” açıklamasında bulundu.
“696 sayılı Kanun Kararında Kararname’yle takım alamayan başta KİT’lerde çalışan arkadaşlarımızın takıma alınması sürecini gerçekleştiremedik”
Toplu iş mukavelelerini bir an önce sonuçlandırmak isteklerini belirten Hak-İş Genel Lideri Mahmut Arslan ise, “Geçen periyot kamu çerçeve protokolünde 3 tane kıymetli hususu, ayrıyeten her 2 konfederasyonumuzun da imzasıyla kamuoyuyla paylaşmıştık. Bir tanesi süreksiz mevsimlik emekçilerin kamudaki boş takımlara yerleştirilmesi hususuydu. Bununla ilgili bir düzenleme yapıldı fakat bu düzenleme büsbütün çalışanların bütün taleplerini karşılayan bir düzenleme olmadı ancak değerli bir kademeyi geçtik. Tekrar 2 tane üzerinde sayın liderin da durduğu bilhassa 696 sayılı Kanun Kararında Kararname’yle takım alamayan başta KİT’lerde çalışan arkadaşlarımızın takıma alınması süreci vardı, bunu gerçekleştiremedik. Yeniden 696 ile takım alan fakat özlük haklarının güzelleştirilmesini talep ettiğimiz, bu bahiste da yeniden protokole koyduğumuz 2 konu gerçekleşemedi. Bu periyot bunları tekrar gündemde tutuyoruz. İnşallah yeni periyotta bu toplu mukavelenin mühleti içerisinde bu 2 sorunu da çözmeyi planlıyoruz, taleplerimizden iki tanesi de bu” dedi.
“TÜHİS’den ve Sayın Bakan’dan yeni tekliflerini bekliyoruz”
TÜİS’İN verdiği sayıların beklentileri karşılamadığı için bu sayılar üzerinde bir mutabakat sağlanmasının kelam konusu olmadığını tabir eden Arslan, şu sözleri kullandı:
“Hükümetimizden, TÜHİS’den ve Sayın Bakan’dan yeni tekliflerini bekliyoruz. Umarım bu kısa vakit içerisinde bunu gerçekleştiririz. Türkiye’nin gereğince sorun stokları var. Çalışanların hakikaten yüksek enflasyona karşı korunabileceği tek tahlilleri sendikalaşma ve toplu sözleşmeleridir. Toplu kontratlarda bu dertleri çözemezsek nitekim sendikal hareketi için de büyük bir problemle karşı karşıyayız demektir. Türkiye sendikal hareketinin gücünü korumak, Türkiye emek hareketini ulusal gelirden ve bütçeden daha fazla hisse almasını sağlamak için elimizdeki en güçlü imkanımız toplu kontratlar. Bu toplu iş kontratlarını 2021-2022’de bütün bu sıkıntıları çözebilecek bir argümana dönüştürdüğümüz için 2 yıl aslında meselesiz yaşamıştık. Fakat son periyot yüksek enflasyon, Ocak ayında bu tarafa yaşanan önemli dertler bizim beklentilerimizi de taleplerimizi de daha da yükseltmemiz sağladı. Bunun dikkate alınarak hükümetin ve bu sürecin de kıymeti dikkate alınarak, yaşadığımız zorluklar dikkate alınarak bu hususta anlayış bekliyoruz. Türkiye’nin yeni sıkıntılar yaşamasını istemiyoruz. Çalışma hayatında yeni bir krizin yaşanmasını istemiyoruz. Ancak bu krizleri önlemek de taraflara kalıyor. Hem de TÜHİS’in hem de biz sendikal hareket olarak ortak bir noktada buluşmak durumundayız. Bunu uğraş olarak koyuyoruz, istiyoruz lakin şayet taleplerimiz karşılanmazsa bunun yasal süreçlerini daima bir arada göreceğiz.” – ANKARA